Kürt ve Türk’ün El Sıkışması,

Kürt ve Türk’ün El Sıkışması,
Yayınlama: 22.09.2025
Düzenleme: 22.09.2025 11:21
60
A+
A-

[20:42, 21.09.2025] Nusret Aslan:

Kürt ve Türk’ün El Sıkışması, Ortadoğu’da Barışın Anahtarı Olabilir mi?
Daha önce de belirttiğimiz gibi, hukuk ve adalet üzerine inşa edilmeyen güç ve kudret, gün gelecek gerçekler karşısında diz çökecektir demiştik
Doğru hamleler kimden gelirse gelsin, eğer içimize sinerse, siyasal angajmanlarımızdan arınarak o icraatları değerlendiririz. Ancak tutuklu siyasetçi ve gazetecilerin durumu, bu süreçte bir turnusol kâğıdı niteliğindedir. Yönetenlerin samimiyetini bu noktadan okuyacağız.
Son günlerde iktidarın uygulamalarını dikkatle izliyoruz. Elbette hukuk devleti ve adaletin tecellisi, yoksulluğun giderilmesi için verilen her sözün ve yapılan her siyasetin yanında oluruz. Samimi bulur, samimiyetlerine inanırsak gerekirse yanlarında da yer alırız.
Fakat öncelikle yaşanan fiili hukuksuz durumlara ve mağduriyetlere bakmak gerekir. Bilinmelidir ki, özgürlüklerinden mahrum bırakılan Ekrem İmamoğlu, Zeydan Karalalar Selahattin Demirtaş, Ahmet Özer, Osman Kavala, gibi daha birçok tutuklu siyasetçi ve gazetecinin durumu, bu süreçte bir turnusol kâğıdı işlevi görmektedir. Öncelikle bu davalara odaklanacağız. Ülkemizde adalet ve hukukun sıkıntıda olduğu, toplumsal vicdana çözüm üretmediği tüm dünya tarafından bilinmektedir.
Biz zaten çok önceden şunu söylemiştik: “Hukuk ve adalet üzerine inşa edilmeyen güç ve kudret, gün gelecek gerçekler karşısında diz çökecektir.” Ve birilerinin canı sıkılacaktır.
Devlet yönetimi, vicdan terazisi çökmüş insanların eline geçmişse; hukukun üstünlüğü ve güçler ayrılığı ilkesi ortadan kaldırılıp, yönetenler siyasallaşmış bir hukuk anlayışı üzerinden devleti idare ediyorlarsa, orada devletin hakemliği güven kaybına uğrar ve yerle yeksan olur. Hukuk ve adaletin, toplumsal düzenin kilidi olma şansı kalmaz.
Dolayısıyla bu topraklarda birilerinin refah ve mutluluğunu, diğerlerinin mutsuzluğu ve yoksulluğu üzerine inşa edenler şunu bilmelidir ki, kendi geleceklerinin mutsuzluk kapısını da o günden aralamışlardır.
Tıpkı bugün ülke olarak barışa yıkanıp arınmamız gibi.
n. asln.
[20:42, 21.09.2025] .: Olsun
[20:43, 21.09.2025] .:

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.