CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Cellat görmek istiyorsa aynaya baksın” sözlerine tepki göstererek, “Tayyip Bey’e buradan ekmek çıkmaz. Ama buradan ekmek çıkarmaya kalkarsa siyaseten çok aç kalır daha. Geçti o dönemler. Kendin anlat, kendini işit, herkes inansın, oraları sen tarif et. Yok öyle bir şey kardeşim. Ahlaki üstünlük, psikolojik üstünlük, moral üstünlüğü, çoğunluk enerjisi CHP’dedir” dedi.CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi’nde partisinin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ve diğer tutuklu isimleri ziyaret etti.
Ziyaretinin ardından açıklama yapan Özel, şunları kaydetti:Parti Meclisi üyemizken tutuklanan Baki Aydöner arkadaşımız tekrar PM üyesi seçildi, Baki Aydöner arkadaşımızla, Ekrem Başkanımızla, tüm belediye başkanlarımızla Sayın Altaylı’yla, Sayın Kavala’yla görüşmeler gerçekleştirdik. Silivri Cezaevinden hafta sonu CHP’nin kurultayı izlendi. Kurultayımızın burada büyük memnuniyet, büyük coşku, dayanma gücüne önemli katkı yaptığını arkadaşlarımızın her birisi ifade ettiler. CHP’nin iktidar yürüyüşünü, sorunları nasıl çözeceğini anlattığı parti programının ve daha sonra bunun iki milyon üyemizle birlikte, büyük bir seferberlikle Türkiye’deki herkese açacağımız bir büyük dev seçim kampanyasının startını veriyor olmamızın yarattığı büyük memnuniyet ve heyecan var. Türkiye’de iktidar değişiminin artık sadece gün meselesi, süre meselesi olduğuna herkes inanmış durumda. Ve tüm Türkiye’ye vergisinden sosyal alanına, ekonomik durumundan adalet gelirken şüphesiz adalet bekleyenler açısından da bu en büyük umut. Bu açıdan arkadaşlarımızın her birinin hafta sonu üç gün üst üste aldıkları her haberden, duydukları her sözden ve her sonuçtan büyük güç aldıklarını gördüm. Ben de büyük bir memnuniyetle onların yanlarından ayrıldım. CHP’nin hem değişim kurultayının kadrolarına vefa gösteren yarıdan fazlasıyla ama bir yandan yarıdan fazlasının değişimini sağlayan, böylelikle 60’tan 80 PM üyesine çıkarak hem vefayı hem değişimi birlikte yapmış kurultayının büyük memnuniyetle takip edildi, bu duygunun içeride hakim olmasından duyduğumuz memnuniyeti ifade etmek isterim.
Tabii ki esas konumuz CHP’nin iktidar yürüyüşüdür. Bu yürüyüşün bir mücadele kısmı vardır çünkü saldırı altındayız. Bize savaş ilan ettiler. Bize oturduğumuz masada balta çektiler. Biz de kalktık oradan savaş ilan edilmiş bir parti kendisini seçtiğini, üyesini, ülkesini nasıl korursa onunla mücadele ediyoruz. Bir de işin yönetme kısmı var. Onunla ilgili yeni kadrolarımız, yenilenen kadrolarımız, yenilenen parti programımızla birlikte yol yürüyüşümüz var. Bu konuda bundan sonra bizi mücadelede gördüğünüz kadar bu sürecin yönetiminde aynı gayrette ve aynı kuvvette göreceksiniz. Ama bir yandan buradaki insanların artık adalet beklentisi var, aylardır yazılmayan iddianame nihayet yazıldı. Hep söylediğim gibi biz bu iddianameyi yargılanmak için değil, yargılamak için bekliyorduk. Şu anda Sayın Erdoğan’ın da arkasından çekildiği bir iddianameyle karşı karşıyayız. Düşünün ki bir Cumhuriyet Savcısı’nın HSK’dan izin almadan, alsa dahi teknik bilgilendirme, hele hele artık iddianame kabul edilmiş, yargılama aşaması başlamış oraya etki edecek sözler ama işte ‘Suç örgütü lideri’ diyor, tutuyor arkadaşlarımızın her birisiyle ilgili sanki haklarında kesinleşmiş mahkeme kararı varmış gibi konuşuyor. Ve çıkıyor iddianamesini savunuyor. AK Parti tarafında bu iddianameyi savunacak kimse kalmadı. Kandırdınız onları. ‘Somut delil gelecek, somut delil gelecek.’ Bütün somutlukları yalancı, iftiracı gizli tanıklarıydı, gizli tanığın ifadeleriyle Ekrem Başkan’ı tutukladılar, gizli tanığın adını değiştirdiler. Bu ancak dizi filmde oyuncu değiştirirken olur. Sen orada bir gizli tanık, ‘Ben bunu gördüm, bildim’ diyecek. Sonra cinnet getirecek, intihara kalkışacak, sizi tehdit edecek. Aynı ifadeleri başka bir gizli tanığa yazacaksınız. Demek ki tanıklığın hakikatle alakası yok. Tanıklığın siparişle alakası var. Bu insan gerçekse olay gerçekse değişir mi? Dizi oyuncusu değiştirir gibi aynı ifadeleri öbür tanığa yazıp ‘Evet artık bunları Çınar söylemiyor, İlke söylüyor.’ Böyle şey olur mu?
Kaynak: cumhuriyet