Hakkın Gücü

Hakkın Gücü
Yayınlama: 11.10.2025
Düzenleme: 11.10.2025 11:31
14
A+
A-

Birbirine hakkı, adaleti tavsiye etmeyen toplumlar, ne kadar akıllı olursa olsunlar, ne kadar müreffeh olursa olsunlar, ne kadar gelişmiş / ilerlemiş / bilimsel olursa olsunlar cehalete, kötülüğe, zulme saplanmaktan sosyolojilerini ve psikolojilerini, akıllarını ve bilinçlerini, kazandıklarını ve kişiliklerini kurtaramazlar; yani; bir yerdeki yere bir fide mi ekeceksin, hakkıyla, hak üzere ekeceksin; bir şeyde hakkı gözetmez isen, o şey o insan(lar)ı çürütür, o toplumu yozlaştırır, o insan(lar)ın bilincini bozar; iyi, doğru, güzel, irfan, ilim, marifet o şeyde olan hakk’tadır; o şeyde olan hakk’tır insan(lar)da iyi’yi uyandıran, doğru’ya şehadet eden; o şeydeki hakk’tır insan(lar)ın varlığını, var’oluşunu, sözünü, şehadetini, yapıp eylediğini güzel yapan; ondan, insanın “inandım” diyebilmesi için, öncelikle hakk o insan(lar)ın itikati ve imanı olmalıdır; hakka iman etmeyen toplumlar mutlak mağlup toplumlardır; hakkı gözetmeyen, hakka şehadet etmeyen toplumlar, imansız toplumlardır; bu topluluklar bilgide, öğrenmede, bilimde, akılda, yetenekte, teknikte, kazançta, maddiyatta ne kadar ileri gitmiş olursa olsunlar, galip gelemeyecek toplumlardır…

Hakk, haksızlığın karşısında olandır; hakk; akla uygun, iman edenin imanına, şeylerdeki hayra, insanın gönlündekine, insandaki insafa, insanın vicdanındaki adalete en uygun olandır; bilginin en doğru olanı, paylaşmanın en adil olanı, eşitliğin en güzel olanı, hakka en uygun olanıdır; hakk, doğru olandır; doğrunun zıddı yanlıştır; bin tane yanlış sözü bir araya getirsen, bir tek doğru elde edemezsin; yanlış en büyük haksızlıktır, hakk’ı inkar etmektir; yanlış hakk’a şahitlik yapamaz, hakk’a delil olamaz; yanlış ancak bir yanılsamadır, haktan sapmaktır; hakk yalanın mağlup edemediği hakikattir; bir tek hakk binlerce yalanı yanlışlayabilme gücüne sahiptir; ondan, hakk mağlup edilemeyendir; ondan, bizimkiler der ki, hakka iman edilmeli ve hakla amel edilmelidir; ancak, hakla söyleyenin, hakla hükmedenin, hakla paylaşanın zikri, itikati, ikrarı doğrudur; bu doğru’da / hakk’da sapanın, hakk’ı yalanlayanın, hakk’ı nefsine göre konuşturanın varacağı hakikat cehennemdir; hakk’ı yalanlayan hiçbir kimse, hiçbir ümmet hayra varamamıştır; hakk inkar ile ortadan kaldırılmaz; hakk’ı inkar eden, hakk’a yalancı olan ancak, kendini çürütür, kazandığını kendine haram eder; haram, insandaki hakk’ı öldürür, fikrini, gönlünü, uykusunu, ahiretini karartır; haram ile hiçbir kimse aydınlanmamıştır, hiçbir güzel duygu da dirilmemiştir…

Ondan; hakk’ı bilmek, hakk’ı özümsemek, hakk’ı bilince çıkarmak, bilinç haline getirmek en büyük ikrardır; bir hakk uğruna ölmek ise en büyük şehadettir; hakka şahitlik etmek de en mühim hakikattir; ondan, hallac-ı mansur ene’l-hak demiştir; herkes bu sözü (ene’l-hak) söyleyemez; hakk’ı kendinde bulan, allah’ın varlığını ispatlamaya çalışmaz; kendinde olanı bil(e)meyenin ene’l-hak demesi şirktir; allah, varlığımızın delillerini onlara, kendi nefislerinde göstereceğiz diyor (Fussilet Süresi, 53); kendi nefislerinde hakk’ı bilenler, ene’l-hak diyebilir; kul nesimi,

Nesimi esrarı faş etme sakın
Ne bilsin ham ervah likasın hakkın
Hakkı bilmeyene hak olmaz yakın
Bizim hak katında elimiz vardır
Bizim söyleyecek sözümüz vardır.

Hakk’ı tercih etmek, hakk’ı yol haline getirmek büyük bir filozofidir; hakkı bilmeyen hakka yakın olamaz, hakka şehadet edemez; hakka şehadet etmeyen neyimiz varsa bu, hem yalandır hem batıldır hem de zalimdir; bu, insanlığımıza yapılmış en büyük alçaklıktır, en büyük kötülüktür; insan olmak için ekmeğe, suya, bilgiye, ateşe, medeniyete değil, hakk’a ihtiyacımız vardır; insan olma kimliğimizi, şerefimizi bilgiyle, ekmekle, suyla, faydayla elde edemeyiz ancak, haklarımızla, hakk ile kazanırız; allah’a cenab-ı hak diyoruz; çünkü o’nun varlığı değişmez bir gerçektir; ondan gelen bilgi hep doğrudur, yalanı ve yanlışı olmayandır; gerçeğin ta kendisidir, yalanlanamayan, yanlışlanamayandır; insan ancak, hakk ile varabilir menzile; hakk ile varabilir doğruya; hakk insanı iyiye vardırır; ondan; hakk, en büyük ilimdir, en büyük imandır, en yüksek değerdir, en doğru ölçüdür; insan şeylerin, hislerin, hayatın, ağacın, suyun, yediğinin lezzetine ancak, hakk ile varabilir, hakk ile kendi kendisi olabilir; ancak, hakk ile doğru ile yanlışın, iyi ile kötünün bilincine varabilir.

Ondan; hangi bilgi, hangi karar hakk’tan daha güzel olabilir; allah diyor ya, haktan (ayrılıktan) sonra sapıklıktan başka ne kalır?…

Ondan; sözümüzü hakk üzere söylemeye çalışıyoruz…

(((hüseyin karataş)))))

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.