Bu yıl yapılan kazılarda ele geçirilen buluntularla elde edilen veriler Troya Savaşı’nın Troyalılar ile Traklar arasında yaşanmadığı ortaya çıkarıldı. Doç. Dr. Göksel Sazcı, “Kazı çalışmalarında birkaç yıldır Tunç Çağı’na ait surları ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Çalışmalarımızın farklı hedefleri var. Bunlardan bir tanesi Troya’da iyi bilinmeyen İlk Tunç Çağı’ndan, Orta Tunç Çağı’na geçiş dönemini iyi araştırmak. Bir de ‘karanlık dönem’ diye bilinen Troya Savaşı’nın olduğu ve Troya Savaşı’ndan sonraki döneme denk gelen dönemleri de araştırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Sazcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Maydos Kilisetepe Höyüğü, Troya Höyüğü ile aşağı yukarı aynı büyüklükte bir höyük. Yani çağdaş bir yerleşim. Milattan önce 1200’lerde Troya yerleşiminde bir savaş, bir yangın tabakası mevcut. Bu tahribat tabakası Troya Savaşı ile ilişkilendiriliyor. Bu tabakanın da hemen üzerinde yeni bir yerleşim evresi var. Traklara ait kalıntılar olması sebebiyle bu tahribata yeni dönem Troya kazılarında mitolojinin aksine Traklar’ın sebep olduğu düşünülüyordu. Bu yeni verilerle Troya Savaşı ile ilgili biz farklı yorumlar yapabiliriz. Çünkü Troya bu tahribat tabakası içerisinde herhangi bir Trak buluntusu yok. 5-6 farklı ok ucu var ve bu da bize bu savaşın bir koalisyonu karşı gerçekleştirildiğini de gösteriyor. Trak buluntuları bu yangın tabakasının üzerinde. Maydos’ta da yangın tabakası olmaması sebebiyle muhtemelen bu savaştan sonra bu bölgede yaşayan Trakların karşıya geçtiğini ve savaşta tahrip olmuş Troya’ya yerleştiğini söyleyebiliriz. Yani Troyalılarla, Trak kavimleri arasında bir savaş söz konusu değil.”
Doç. Dr. Sazcı, “Maydos’ta ele geçen buluntular, Traklarla Troyalıların savaşmadığı, savaştan sonra bu bölgede yaşayan Trakların karşıya Troya’ya göç ettiğini söyleyebiliriz. Troya’da en önemli veriler savaş sonrası Traklara ait. İki tür seramikleri buluntusu var. Birisi ‘barbar seramiği’ denilen elde parmak baskıları olan bir seramik türü. Diğeri de ‘çıkıntılı’ seramik denilen iki tür seramik var. Bunlar daha önce Troya’da yok, bu savaş tabakasından sonra çıkıyor. Mimari olarak da savaş sonrası buluntular da evlerin alt sıra temel taşları ortostat gibi dik konuluyor, ondan sonra yatay konuluyor. Bu daha önce Troya’da görülmeyen bir özellik ve 1200’lerden sonra, bu yangın tabakasından sonra görülüyor. Maydos’ta ise bu veriler en eski tabakalardan itibaren var. Bu verilerle Trakların burada yaşadığını söyleyebiliriz. Mitolojik olarak destanda anlatılan savaş Yunan koalisyonuna karşı Troya koalisyonu-Anadolu koalisyonu diyebiliriz. Troya Savaşı ile ilgili böyle bir efsaneden bahsediliyordu. Ama arkeolojik buluntular bu savaşın Troyalılarla mitolojide bahsedilen Yunan koalisyonuna karşı değil, Traklara karşı olduğunu söylüyordu. Biz Troya’daki buluntuları o şekilde yorumluyorduk. Maydos’ta ele geçen buluntularla aslında Traklarla, Troyalılar arasında bir savaş olmadığı, muhtemelen bu savaşın mitolojide anlatıldığı gibi Troyalılarla yani Anadolu koalisyonuyla Ege koalisyonu arasında gerçekleştiğini anlıyoruz. Maydos’ta ele geçen buluntularla mitoloji gerçeğe daha yakın olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.(DHA)