Sánchez’den Nasrallah’a Deniz’lerden Arafat’a!

Gazze’nin yardımına koşan İspanya halkının mavi kürenin vicdanını harekete geçiren çabalarından zerre kadar utanıp utanmadıkları,aklımızın temel sorusudur.Bu kesimlerin saflaşmaları ve çıkar ilişkileri öylesine rezil bir hâl almıştır ki, Nasrallah’ın ölümüne en çok radikal İslamcılar ve Selefi grupların sevindiği basına yansıyan haberlerden biliyoruz.Toplum biliminin de işaret ettiği gibi, sosyal ve siyasal saflaşmalar toplumların doğal bir parçasıdır. Ancak bu saflaşmaların derinleşmesi ve kalıcı hale gelmesi, bazen demokratik işleyiş ve sosyal barış için ciddi bir tehdit oluşturur. Bu nedenle, olayların toplumsal kesimler nezdinde yarattığı bu sosyal ve siyasal ayrışmanın nedenlerini anlamak her zaman kritik öneme sahiptir.Peki, kim kiminle hareket ediyor? Kimin kiminle çıkarları örtüşüyor? Bütün bu ilişkileri ve çıkar ağlarını doğru bir şekilde görmek gerekmiyor mu?Suriye’nin parçalanmasına izin verenlere ve yönetimdeki Colani yönetimine yönelik bir sorgulama gerekmiyor mu?Zira, Ortadoğu’da İslam adına bir parça saygınlık, anti-emperyalizm ve bağımsızlık adına mücadele ruhu bugün hâlâ zihinlerde dolasiyorsa, bunda Nasrallah’ın da önemli bir payı olduğu unutulmamalıdır.n.asln